Ülkemiz maalesef fosil yakıtlara dayalı enerji ihtiyacını çok büyük oranda ithalat ile karşılamaktadır. Her yıl Doğal Gaz ihtiyacımızın % 99,7’sini, petrol ihtiyacımızın % 95’ini ve kömür ihtiyacının yaklaşık % 50’sini ithal ediyoruz. Dış ticaret açığımızın büyük bölümünü bu kaynakların ithalatından dolayı veriyoruz.
Diğer yandan, dünyada olduğu gibi ülkemiz de son yıllarda küresel ısınmanın ve artan hava kirliliğinin kötü sonuçları ile yüzleşiyor. Bu kapsamda küresel düzeyde alınan önlemlere, uluslararası taahhütlerimizi yerine getirerek ivedilikle adapte olmalıyız.
Sevindirici olan ülkemizin rüzgâr, güneş, hidroelektrik ve jeotermal gibi yenilenebilir ve temiz enerji kaynakları açısından birçok ülkeye göre oldukça avantajlı olmasıdır. Bu kaynakların kullanım alanlarına yeşil hidrojen üretiminin de eklenmesinin önemi büyüktür ve hidrojen konusu sürdürülebilir, yerli ve milli enerji stratejimizin oluşturulması çerçevesinde ele alınmalıdır.